Trafik Psikolojisi
Trafik; kısaca, yayaların ve araçların, karayollarında sergiledikleri hareketler ve davranışlar bütünüdür. Trafik Psikolojisi ise yayaların ve araç kullananların, trafik içerisinde sergiledikleri davranışlarının neden kaynaklandığını, bu davranışların hangi psikolojik süreçlerle ilişkili olduğunu inceler. Trafik psikolojisi, uygulamalı bir psikoloji alanı olmakla birlikte, bir o kadar da kuramsal bir alandır.
Trafik Psikolojisinin Amacı
İstatistikler bize, trafik kazalarının % 97 oranında insan kaynaklı olduğunu gösterir. İşte trafik psikolojisinin amacı; Kazaları ve kazaların neden olduğu kayıpları azaltabilmek için, bir trafik kültürü ve trafik güvenliği anlayışı gelişimine destek sağlamaktır.
Trafik Psikolojisini Konusu
İlk üretilen motorlu araçlardan günümüze gelene dek, motorlu taşıtlar güvenlik bakımından çokça yol almıştır. Yine motorlu taşıtların yaygınlaşması ile birlikte asfalt yollar yaygınlaşmış, karayolu kalitesinde de önemli bir gelişme yaşanmıştır. Bu gelişmeler, dünya çapında kazaların azalmasına neden olmakla birlikte, kaza başına ölüm ve yaralanma söz konusu olduğunda artış görülmektedir. Bu ve benzeri veriler ışığında kazaların nedenlerini açıklamak, çeşitli çözüm yolları önermek trafik psikolojisinin temel konusudur.
Trafik Psikolojisini Temel Hedefleri
- Trafik ortamının olumsuz etkilerini minimuma indirmek için trafikte bulunanların ( yaya ya da sürücü) davranışlarını anlamak, gerekli düzenlemelerin gerçekleştirilmesini sağlamak,
- Kazalardaki insan etkisinin minimize edilmesini sağlamak,
- Kazaların neden olduğu ( insan, çevre, araç ) zararları azaltmak,
- Trafik kültür ve bilinci geliştirmek.
Dünya’da Trafik Psikolojisi
Motorlu taşıtların yaygınlaşmaya başladığı 20. Yüzyılın başlarında, trafiğe dair çeşitli çalışmalar başlamıştır.
1920 – Ulaşım Psikolojisi Toplantısı,
1921 – Toplu taşıma sürücüleri için seçim süreci geliştirme çalışmaları,
1955 – Emniyet kemeri, alkol yasağı, hız sınırlaması gibi bazı kuralların getirilmesi,
1960 – Araç sayıları ve buna bağlı olarak kaza sayılarının hızla artması üzerine:
- Sürücü eğitimi konusunda çalışmalar,
- Araç şoför koltuğu, trafik işaretleri konusunda psikolog görüşlerinin alınması,
- İlk kaza, şoför ilişkisi üzerine çalışmalar.
1990 – Uygulamalı Psikoloji, yol güvenliği konusunda çalışmalara yöneldi.
1994 – Trafik psikolojisi, Uygulamalı Psikolojiden koparak, uluslararası alanda psikolojinin bir alt alanı olarak kabul gördü.
Türkiye’de Trafik Psikolojisi
1950 – Ülkemizde Devlet Demir Yolları (DDY), tren makinistlerini bazı testlere tabi tutuyor,
İstanbul Belediyesi, İETT personeline psikolojik değerlendirmeler yapıyor,
1990 – Emniyet Genel Müdürlüğü ve çeşitli üniversitelerde trafik psikolojisi konusunda atıflar görülüyor,
1996 – 9. Ulusal Psikoloji Kongresinde, Trafik Psikolojisi toplantısı gerçekleştirilmiştir.
1997 – Karayolları Trafik Kanunu ile yasalarımıza sürücülere yönelik olarak, Psikoteknik Değerlendirme girmiştir.
1999 – Hacettepe, Ege ve Ortadoğu Teknik Üniversitelerinde, lisans ve lisansüstü düzeyde Trafik Psikolojisi derslerine yer verilmeye başlandı.
Trafik Psikolojisi alanında ilk Yüksek Lisans programı Ortadoğu Teknik Üniversitesinde açılmış olup, bugün bir vakıf üniversitesi olan Ayvansaray Üniversitesi’de Yüksek Lisans programı düzenlemektedir.
Trafik Psikologları Neler Yapar?
- Akademisyenlik: Üniversitelerde araştırma ve öğretim işleri ile uğraşabilirler,
- Bilirkişi: Bilirkişi olmanın diğer gereklerini de yerine getirerek, mahkemelerde bilirkişi olarak hizmet verebilirler,
- Karayolu Proje Üyesi: Karayollarının düzenlenmesine, proje ekibinin bir üyesi olarak görüşleriyle katkı sağlarlar,
- Sürücü Testleri: Sürücü testlerinin uygulaması ve geliştirilmesi için çalışmalar yapmak,
- Program Geliştirme: Sürücülerin rehabilitesi için program geliştirme yapma,
- Eğitim: Sürücü eğitimi alanında çalışmalar gerçekleştirmek.
- Psikoteknik Değerlendirme: Trafik alanında çalışan psikologların başlıca çalışma konusudur.